Çocuğu olunca insan, yeni bir insan yetiştireceğim, çocuğa eğitim vereceğim sanıyor. Çocuk tarafından eğitileceğini beklemiyor elbet. Ama kazın ayağı öyle değil. Dünyaya gelen, tertemiz, her hareketi keyfi, hiçbir hesabı çıkar uğruna olmayan bir nefs. Karşı köşede ise yılların kirlettiği yetişkin nefs. İlk karşılaşma dostane ancak bebek dediğin tek dişi bile olmayan canavar biraz büyüyüp de tek dişi olan bir canavar kıvamına gelince çarpışma pek yaman bir hal alıyor. Önce öfke kontrolü eğitimi veriyor küçük öğretmen. Söylenenin aksini yapmak konusundaki pervasız ve kararlı tutumu ile hiç sinirlenmeden sinirlendirmenin doruklarına ulaşıyor.
Küçük bir örnek;
Baba: Kızım perdeyi çekiştirme.
(Kız duymazlıktan gelir ve devam eder)
Baba: Kızım perdeyi mahvettin, yapma.
(Kız duymazlıktan gelir devam eder)
Baba: Kızım perdeyi çekiştirme.
(Kız duymazlıktan gelir ve devam eder)
Baba: Kızım perdeyi mahvettin, yapma.
(Kız duymazlıktan gelir devam eder)
Baba: Kızım sinirlenmemi ve sana kızmamı istiyorsun ama ben güzellikle söylüyorum, yapma.
(Kız duymazlıktan gelir ve devam eder)
Baba: Kızım çek perdeyi, kopart indir, getir buraya.
(Kız perdeyi bırakır, koşarak gelir babaya sarılır)
İşte böyle her türlü sınava tabi tutarak dayanıklılık testlerinden geçiriyor. Sonra zeka seviyenizi ölçüyor. Hangi işi, ne zaman, nasıl yaptırabileceğini, hangi numaralarla sizi kandırabileceğini, kapris kabul kapasitenizi, ağlamaya karşı duyarlılığınızı, diğer aile bireylerine kıyasla işlevsellik, kullanılabilirlik durumunuzu tespit ediyor. Anneanneyi alıyor babaya vuruyor, babaanneyi alıyor anneye vuruyor, dedeyi alıyor amcaya vuruyor, kim sağlam kim çürük meydana çıkartıyor. Etraftaki emsalleriyle ilişkinizi analiz ediyor, adalet duygunuzu limitlerine kadar zorluyor.
Ruhuyla zoru olmayan dingin bir nefsle, ruhuyla mücahedesi içinde çırpınan bir nefsin karşılaşmasında kazananın kim olacağını defaatle gösteriyor. İşte bu nedenledir ki çocuk terbiyesi önemli. Çocuk terbiyesi; çocuğa verilen değil, çocuktan alınan terbiye. Üst üste, aman vermeden, nefes aldırmadan yağdırılan imtihanlara karşı sağlam durabilmek. Siniri, takıntıları, titizlikleri, beklentileri, üzüntüleri, evhamları onun üzerinden yenmek. Oluruna bırakabilmek. Sahibine bırakabilmek. Becerdiğimden değil, becerebilmenin zorluğunu ve kıymetini anladığımdan yazıyorum. Allah tüm anne ve babaların yardımcısı olsun.
Çocuklar üzerinden ego yarıştırmak yerine deneyim paylaşmak, fikir paylaşmak önemli. Eline sağlık. Henüz çocuk sahibi olmamış bir çiftiz ve özellikle evham kontrolü gibi zorlayıcı değişimler olacak belli ki.
YanıtlaSil